Cisco’nun ev sahipliği yaptığı sektörel buluşmada, ağ altyapısını geliştirmenin ve dijital yetkinlik eğitimlerini artırmanın, Türkiye’nin dijital yol haritasını hızlandırmadaki önemi vurgulandı
CİSCO ev sahipliğinde düzenlenen, “Bağlı Bir Gelecek Yaratmak: Türkiye’nin Dijital Gündemini Hızlandırmak için Yatırım Yapmak ve Becerileri Geliştirmek” başlıklı sanal panelde sektör liderleri, pandemiden çıkarılan dersleri ve Türkiye’nin mevcut ve gelecekteki bağlantı ihtiyaçlarını karşılaması için nelerin gerektiğini ele aldı.
Panelde, Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Eğitimi ve Gelişimi Genel Müdürü Adnan Boyacı yer aldı.
Panelde, Türkiye’nin dijital teknolojilere hızlı bir geçiş sağlayarak iyi bir performans göstermiş olduğu gündeme geldi. Bunun yanı sıra sektörlerin kuvvetli büyümesini güvence altına almak ve geleceğin mesleklerine hazır olmak için altyapı yatırımlarına ve becerilerin geliştirilmesine ihtiyaç olduğu vurgulandı. Güvenliğin daha da kuvvetli hale getirilmesinin öncelikli bir konu olarak ele alındığı panelde konuşmacılar, özellikle eğitimde verileri korumak ve gizlilik kaygılarını en aza indirmek için günümüzün karmaşık ortamında ağların siber tehditleri algılayıp öngörebilmesi gerektiği üzerinde birleşti.
“Bazı sektörler zorlanırken bazıları gelişim gösterdi”
Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, konu hakkında şunları söyledi: “Türkiye’de ülke altyapısı ve sektörlere yapılan yatırımlar, daha güvenli, kolay adapte olan ve birbirine bağlı ortamlara sahip olmamıza yardımcı oldu. Bazı sektörler dijital çalışma biçimlerine geçişte zorlanırken, bazıları ise gelişim göstererek uzaktan eğitim, e-sağlık ve e-devlet hizmetleri örneklerinde olduğu gibi dijital ortamda birbirleriyle bağlı olarak çalışılmasını sağlamaktadır. Önümüzdeki dönemde ortak sorumluluğumuz, dijital boşluğu sadece altyapımızı geliştirerek değil, aynı zamanda insanlarımıza teknolojinin tüm potansiyelinden faydalanmaları için gereken becerileri sağlayarak doldurmak olmalıdır.”
Pandelde, devlet kurumları, teknoloji sağlayıcılar ve son kullanıcılar arasında daha yakın işbirliği ile ortak dijitalleşme hedeflerine ulaşmak için açık bir diyalog kurulması gereğini de vurgulayan katılımcılar, zor zamanlarda ortaya koyduğu performansla eğitim sektörünü örnek gösterdi.
“Amacımız öğrencilere en yüksek stadardı sağlamak”
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Eğitimi ve Gelişimi Genel Müdürü Adnan Boyacı da panelde şunları söyledi: “Bu süreci bir krizden çok değişim olarak görmeliyiz. Nihayetinde önemli olan, değişime ne kadar hızlı yanıt verebildiğinizdir. Bakanlığımız, teknoloji sağlayıcılar, okullar, öğretmenler ve ebeveynler arasında hızlı bir işbirliğiyle sürekliliği sağlamayı başardık. Şu anda, işbirliği ve bulut hizmetleri gibi teknolojik altyapı yatırımlarını sürdürmenin büyük öneme sahip olduğu yeni bir aşamaya geçiyoruz. İlerlememizi sürdürerek Türkiye’deki 18 milyonu aşkın öğrenciye en yüksek standartları sağlamak zorundayız.”
Adnan Boyacı ayrıca, MEB olarak öğrencilerin üniversite sınavlarına hazırlanmasına ve bireysel olarak güçlü oldukları yönlere göre gelecekteki hedeflerini belirlemelerine yardımcı olmak üzere yapay zekâ temelli bir program üzerinde çalıştıklarını da kaydetti.
Panelde katılımcılar, öğretmenlere yeni kaynaklara, eğitim programlarına ve sertifikalara erişim sağlanması gerekliliği konusunda hemfikir olduklarını ortaya koydu. Cisco hali hazırda Cisco Network Akademi (NetAcad) üzerinden 1 milyon öğretmene dijital ortamda eğitim verip beceri kazandırma amacıyla, Akılı Teknolojiler ve Yazılım Profesyoneli Geliştirme Programı kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapıyor.
Bu girişim kapsamında bugüne dek 42.000 öğretmene ulaşılırken, önümüzdeki yıl için hedef bu sayıyı 100 bine çıkarmak. Cisco’nun Webex işbirliği platformu da öğretmenlerin uzaktan eğitimlerine önemli katkı sağlıyor. Cisco ve Milli Eğitim Bakanlığı, bu işbirliği sayesinde hem öğretmenlerin gelişimini sağlamayı hem de onların aktaracağı bilgiler sayesinde öğrencilerin dijital çağa ve geleceğin mesleklerine hazırlanmasını amaçlıyor.
Geleceğe Bakış
Cisco, hazırladığı Yıllık İnternet Raporu’nda, bağlanabilirlik önem kazanmaya devam ettikçe, Orta Doğu ve Afrika genelinde ağ yeterliliklerini etkileyen dört ana etken olacağını tespit etti.
- İnternet kullanıcısı sayısının 2018’de 381,3 milyondan 2023’te 610,8 milyona yükselmesi
- Cihaz ve bağlantı sayısının 2018’de 1,7 milyardan 2023’te 2,6 milyara yükselmesi
- Daha hızlı aktarım, dosya paylaşımı, görüntülü arama ve oyun performansına talep arttıkça, geniş bant hızlarının 2018’de 9,7 Mbps seviyesinden 2023’te 41,2 Mbps seviyesine yükselmesi
- Mobil bağlantı hızlarının 2018’de 6,9’dan 2023’e kadar 24,8’e yükselmesi
Cisco’nun öngörülerinin her biri, insanların birden fazla cihazla zamanlarının daha büyük bir bölümünü çevrimiçi geçirdiği bir ortama işaret ediyor. Ayrıca, daha hızlı bağlantı beklentisi ve daha çevik iletişim biçimlerinin kullanımı artış gösterecek.
Panelin sonunda söz alan Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru şunları söyledi: “Cisco olarak, dijital ekonominin büyümeesiyle beraber, 5G, Wi-Fi 6 ve bulut teknolojileri gibi alanlara yatırımların hızlandırılmasının daha da önem kazandığını görüyoruz. Ülkemizin, kilit sektörlerimizin ve nihayetinde tüm insanların faydası için işbirliği içinde çalışmalı, açık bir diyalog kurmaya ve dijitalleşmeye ortak bir bağlılık göstermeye devam etmeliyiz. Cisco, yerel çözüm ortakları ve müşterileriyle işbirliği içinde, Türkiye’nin ağa bağlı gelecek vizyonunu hayata geçirme çalışmalarını aralıksız sürdürecek.”