Amerikan Kalp Derneği’ne göre, ortalama olarak, kalp yetmezliği gelişen insanların yaklaşık yarısı tanı koyduklarından sonraki beş yıl içinde ölmektedir. Aynı ilaçları ve tıbbi tedaviyi almasına rağmen, bazılarının neden diğerlerinden daha uzun yaşadıkları anlaşılamamıştır. Araştırmacılar, sinir sisteminin bir biyobelirteçinin farkı açıklamaya yardımcı olup olamayacağını belirlemek istiyorlardı.
Bugüne kadar, kararlı kalp yetmezliği çekenler için ölüm riskini özel olarak tahmin edebilecek başka bir biyobelirteç tespit edilmemiştir. Araştırmacılar, kalp yetmezliği olan 105 hastanın kanını, önümüzdeki birkaç yıl içinde o kişinin ölme olasılığını tahmin etmek için farklı bir biyobelirteç bulmak için analiz ettiler.
Ekip, nöropeptid Y seviyelerinin ölümün en açık ve en önemli yordayıcısı olduğunu buldu. Bilim adamları ayrıca kalp yetmezliğinden ötürü en fazla risk altında olan kişilerdeki nöronları belirlemek için hastalardan alınan sinir dokusu örneklerini sağlıklı donör örnekleriyle karşılaştırdılar ve daha yüksek seviyelerde nöropeptit salgılarlardı.
Ekip, çalışmanın sonuçlarının stabil kalp yetersizliği olan çok yüksek riskli hastaları aynı durumdaki diğer hastalardan ayırt etmenin bir yolunu verebileceğine inanıyor. Bu, daha agresif ve hedefe yönelik tedaviler gerektiren en iyi hedef hastalara yardımcı olabilir. Çalışma ayrıca sinir sistemini hedefleyen kalp yetmezliği terapilerine duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır.