Iratus: Lord of the Dead, intikam arayışı üzerine karanlık bir büyücünün hikayesini anlatıyor. Yıllarca ölü kaldıktan sonra, kendisine göre çok rahatlamış bir dünyada terörünü yeniden yaymak için mücadele eden Iratus, sonunda saldırmaya hazır olması ile maceramıza başlayacağız. Oyun boyunca da sinsi bir şekilde yer altına giren sinir bozucu kahramanları yenmek için bir ölüler ordusu inşa etmeye çalışacağız.
Iratus, klasik sıra tabanlı dövüş sistemine adeta meydan okuyor. Her dövüşün son derece stratejik olacağı ve savaştaki her hareketin önem taşıdığı bir oyun yapısına sahip olan Iratus’ta, debufflar, minion türleri, hatta karakterin yürümesi bile daha iyi veya daha kötü sonuçlar bakımından mücadeleyi etkileyecek. Başarısızlık, kalıcı olarak yok edilen minyonlarla sonuçlanacak, bu nedenle oyuncuların değerli kaynakları ele almak için her mücadelede düşünmeleri gerekecek. Savaş sistemi,sıra tabanlı oyun türü için ortak olan tekrarlayan savaşlardan kaçınmak ve bunun yerine gelişiminizle farklı olan eşsiz stratejik deneyimlere ve taktiksel durumlara odaklanmak için tasarlanmış.
Iratus’un yönettiği minionların, savaşacağımız kahramanlar üzerinde etkisi olacak. Eğer minyonumuz yeteri kadar güçlü olursa, karşımızdaki kahramanın moralini bozarak onu zayıflatabilir hatta onu korkutarak savaş bile yapamadan kaçmasına neden olabiliriz.
Bu türdeki oyunların aksine, Iratus oyunda sadece ölü bedenlerle ilgileniyor. Öldürdüğü düşmanların cesetlerinden parçalar bularak bunları minyonlarını oluşturmak için kullanıyor. Bu minyonlar zombi, vampir, iskelet savaşçı gibi bir çok farklı sınıfta olabiliyorlar. oyun ilerledikçe de Iratus, ölmeden önce bildiği büyüleri ve yeteneklerini keşfedip simya, iksir gibi yetenekler keşfediyor ve oyun daha da güzelleşiyor.
Klasik Dungeon RPG tarzından biraz daha uzaklaşarak bizlere daha farklı bir sıra tabanlı oyun deneyimi sunacak olan Iratus oyuncuları şimdiden heyecanlandırmış gibi duruyor.