Gıda teknolojisinde, zararlı bakterileri öldürmek için güçlü elektromanyetik, radyasyon dalgaları kullanılıyor. Kulağa son derece korkutucu gelen bu yöntem, hükümetler ve sağlık örgütleri tarafından destekleniyor. Bu yöntemin zararlı olup olmaması konusu tam bir tartışma konusu. Tüketici koruma kurumları, bu yöntemin son derece zararlı olduğunu ve beraberinde bir dizi başarısızlık getirdiğini savunuyor.
Yediğimiz en kirli 10 yemek.
Kendinizi gıda teknolojilerindeki gelişmeleri, takip edemiyor gibi mi hissediyorsunuz? Üzülmeyin; yazıyı okuduktan sonra, neler bilmeniz gerektiğini, hızlı bir şekilde öğreneceksiniz.
Gıda ışınlama nedir?
Bu proses X-ışınları, gama ışınları veya elektron ışınlarının, gıda maddesine uygulanması ile sağlanır. Hastalığa, bulaşmaya ve böceklere karşı yapılan bu işlem ile, gıdaya zarar verebilecek bütün bakteriler öldürülür.
Hangi gıdaların ışınlanmasına izin veriliyor?
FDA’ın bugüne kadar, izin verdiği gıda maddeleri şu şekilde; sığır ve domuz eti, kabuklu hayvanlar (ıstakoz, karides, yengeç), taze ürün, yumuşakça (tarak, midye, istiridye), kümes hayvanları onayladı, yumurta, baharat, baharatlar ve çimlenme için tohum.
İnsanoğlunun, besinler üzerinde bıraktığı atıklar ile ilgili korkunç gerçekler!
Işınlanmış gıdaların maliyeti daha mı fazla?
Kesinlikle! Wisconsin Madison Gıda Işınlama Topluluğunun belirtiği gibi bu yöntem oldukça pahalı. Meyve ve sebzelerin kilo fiyatlarını yaklaşıl 4 – 6 cent artırmaktadır. Aynı şekilde et ürünlerinde bu oran 6-10 cent’e kadar çıkmaktadır.
Ucuz ve temiz gıda yemek için 7 yol!
Işınlanmış gıdalar radyoaktif mi?
Hayır! aslında bu şekilde, radyoaktivite oluşması, mümkün gibi gözükmüyor. Gıdalar üzerinde kullanılan, x-ışınları veya enerji elektronları ışınlama sırasında, radyoaktif yeni bir atom oluşturmak için gerekli enerjiye sahip olmadığı öne sürülüyor.
Öyleyse, ışınlanmış gıdalar güvenli mi?
Çoğu ciddi organizasyon bu soruya “evet” yanıtını veriyor. İçlerinde; Gıda ve Tarım Organizasyonu, Dünya Sağlık Örgütü, CDC, FDA, Uluslararası Atom Enerji Topluluğu ve Amerikan Diet Topluluğu bulunuyor. Buna karşın; çoğunlukla güven duyulan; Organik Tüketici Topluluğu ve Gıda Güvenliği Merkezi gibi topluluklar, bu yöntemin sağlıklı olmadığını savunuyor.
Anti Işınlama Kampı, Gıda Güvenliği Merkezi ile birlikte; bu prosesin, gıdalar içersinde radyolitik zararlı kimyasal ürünler bıraktığını ve doğrudan DNA’ya zarar verdiğini açıklıyor. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler neticesinde, hayvanların büyümesini durdurduğu ve hücrelerde ışınlanmış gıdalar neticesinde, zararlı kimyasal oluştuğu belirtilmektedir.
FDA tarafından onaylanan, tüketmemiz gereken 6 gıda katkısı
Bir yandan savunulan başka bir düşünce ise; gıda ışınlama ile birlikte, oluşabilecek zararlı bileşikler hakkında, önemli bir yanılgı vardır.
Gıdalar üzerine yapılan, ısıtma ve işleme teknikleri, zararlı olabilir. Heterosiklik aminler veya kahverengi etler, kanserin çeşitli tipleri ile etkileşen bileşiklerdir. Gıda ısıtma yöntemi, moleküller dönüşümlerine neden olur. Gıda kahverengileşir, kek sıvıdan katıya geçebilir. Gıdalar üzerinde pişirme işlemi oluşan, kimyasal değişimlerin aynıları ışınlanma sırasında olabilir. Işınlama ile birlikte, zararlı bileşiklerin oluşması yanılgısı çoğu insan tarafından kabul edilmektedir. Pastörize süt içerken veya pişmiş bir tavuk tüketirken, endişelenmemize gerek kalmayacak!
Peki, ışınlama gerçekten işe yarıyor mu?
Evet ve hayır. Salmonella ve E.coli gibi son derece zararlı mikroorganizmaların, yok edilmesinde işe yarıyor. Ama patojenler, botulizm ve bütün virüsler, ışınlama sonucunda yok edilemiyor.
Önemli olan; ışınlama gıda kaynaklı hastalıklara, etki etmiyor. Gıdaların kontamine olması için bir çok neden var. Bu durumun en büyük nedeni ise; konsantre edilmiş yem üreten büyük hayvan işletmeleri.
Bu işletmeler yüksek miktarda, gübre üretiyor. Gübre içersinde bulunan patojenler, dolaylı yoldan üretime girecek, suyu etkiliyor. İşte bu noktada; gıda ışınlama bu sağlıksız gıda sistemine, bir yara bandı gibi yapışıyor.
Gıdaların besin içerikleri bozuluyor mu?
Evet – ama gıdayı hasat ettiğiniz zaman ki bozulma kadar.
Bazı kaynakların ışınlama ile birlikte, besin içeriklerine etki etmediği savunulmaktadır. Bu tamamen mantıksız. kanıtlamak için sadece 5 dakika ışınlama işlemine maruz kalmış, gıdaların besin içeriklerine bakalım:
- Bal, yaprak ve ıspanak – C vitamini içeriği azalıyor.
- Ispanak, yeşil lahana ve brüksel lahanası – Folik asit azalıyor.
- Gıdalarda bulunan A vitamini %89 oranında zarara uğruyor.
Dünya çapında 40 hükümet bu prosedürden rahatsızlık ve utanç duyuyor. Zararlı mikroorganizmaların yok edilmesi için uygulanan bu proses ile; besin değerleri mi daha önemli yoksa bakteri içeriği mi?
Perde arkasında neler var?
Büyük ve düzenleyici gruplar, ışınlanmış gıdaların güvenli ve yararlı olduğunu söylüyorlar. Bağışıklık sistemini artırmak için, ışınlanmış ürünleri, patojen içeriği bulunan gıdalara tercih etmek, daha doğru bir seçim olacağı belirtiliyor.
Diğer bir yandan; ışınlama ideal çözüm yöntemi değil! Mükemmel bir dünyada, çiftliklerde zararlı patojenlerin, ilk etapta gelişmelerine izin verilmezdi. Malasef böyle bir dünyada yaşamak, şu an için mümkün değil!
Şimdilik, ışınlanmış ürün yemek istemiyorsanız, tercih yapabilirsiniz. Işınlanmış ürünler, marketlerde çok düşük performans göstermektedir. Müşterilerin “ışınlanmış gıda” algısı şu an için negatif. Bu prosesin uygulanmadığı ürünleri tercih edebilirsiniz. Ülkemizde ne kadar geçerli olmasa da, paketler üzerindeki REDURA logosuna bakmayı unutmayın!