Avrupa Uzay Ajansı, Cheops uydusunu, Güneş Sistemimizin ötesinde bulunan dış gezegenleri keşfetme misyonunun bir parçası olarak başarıyla başlattı. Her şeyin plana göre gittiğini farz edersek, Cheops, bazılarının yaşamı sürdürme potansiyeli taşıdığına inanılan bu uzak gezegenler hakkında daha fazla bilgi edinmek için kullanılacak. ESA, bu gezegenlere adanmış bir misyonu ilk kez başlattı.
Exoplanet Güneş Sistemimizin dışında bulunan anlamına gelen bir güneş dışı gezegeni ifade etmek için kullanılan bir terimdir. 1900’lerin başında kanıtları bulunan milyarlarca gezegen var. İnsanlık, ilk kez bir exoplanet’in varlığını doğruladı; 1992’de, daha modern teknolojilere bağlı olarak exoplanet’lerin düzenli olarak keşfedilmesiyle öncü oldu.
18 Aralık başı, Cheops, Güney Amerika’daki Fransız Guyanası’nda bulunan bir ESA uzay limanından Soyuz-Fregat fırlatıcı tarafından başlatıldı. İspanya’daki görev kontrolü, lansmanın başarılı olduğunu belirledi. Ajansın direktörü Gunther Hasinger’e göre, Karakterize Edici Exoplanet Uydusu (Cheops) ‘exoplanet bilimini tamamen yeni bir seviyeye çıkarmak’ için tasarlandı.
Son birkaç on yılda çeşitli teknolojiler kullanılarak 4.000’den fazla exoplanet keşfedildi. Cheops ile, yetkililer kimyasal ve fiziksel özelliklerini, nasıl oluştuklarını ve nelerden oluştuğunu öğrenmek için bu bilinen gezegenleri karakterize etmeyi umuyorlar. Uydu, yeni dış gezegenler bulmak için kullanılmayacak.
Cheops, diğer şeylerin yanı sıra, ESA’nın söylediği ile “benzeri görülmemiş” bir doğruluk ve hassasiyet seviyesiyle yüzlerce ekzoplanosun büyüklüğünü belirlemeyi mümkün kılacak. Bu verileri bu gezegenlerin bazıları hakkında zaten bilinenlerle birleştirerek, uzmanlar ne tür gezegenlerle uğraştığımızı belirleyebilecek – gaz devlerinden dünyaya benzer yaşanabilir gezegenlere kadar.
ESA, Cheops’u S sınıfı (küçük) bir görev olarak kabul eder; bu, görevin kavramsallaştırılmasından gerçek lansmana kadar ilerlemenin uzun sürmemesini sağladı.